19 Ağustos 2011 Cuma

Mimler de Olmasa Vay Halimize

Hayatımın en tembel dönemini geçirdiğim şu günlerde bloguma da uğramıyorum malesef. Sağolsun dostlar arada bir mimliyor, ben de bir zahmet kılımı kıpırdatmaya başlıyorum.

Yazılarını beğenerek takip ettiğim sevgili tunes beni mimlemiş. Mimin konusu şöyle:
"Çok beğendiğiniz, izlemekten asla sıkılmayacağınızı düşündüğünüz 3 filmi, neden bu kadar beğendiğinizi de açıklayarak yazın''

Öncelikle şunu belirtmek istiyorum. Film hastası bir insan değilim. Çok uzun bir süre sinemaya gitmeden yaşayabilirim ve eksikliğini de hissetmem. Örneğin tam 1 sene olmuş en son sinemaya gideli, hatta Inception'dı sinemada en son izlediğim film :) Şu anda mesela biriniz beni arasanız deseniz ki "haydi springoss gel senlen sinemaya gidek" ben muhtemelen nazlanırım, eğer mümkünse bişeyler yiyip içip sohbet etmeyi veya denize karşı bir yerde oturup doğayı seyretmeyi tercih ederim. Arasıra çok güzel yapımlar geldikçe de tek başıma dahi olsam gider izlerim, orası da ayrı mevzu.

Çok fazla filme gerek duymayışımın nedenlerinden biri de aslında bir filmi sevdiğim zaman o filmi defalarca izleyebilme kabiliyetine sahip olmam. Kabiliyetsizlik midir, kabiliyet midir onu bilemem tabi. Zira bir filmi izleyince çoğu sahnesini unutuyorum ve sonraki izleyişlerimde sanki ilk defa izlemiş gibi olabiliyorum :)
Ama genelde defalarca üstüste sıkılmadan izlediğim filmler ise beni güldüren, rahatlatan, eğlendiren filmler oluyor. Eğer bir filmde beni güldürdüyse, o filmi 50 kere de olsa sıkılmadan izleyebilirim. Çok severek izlediğim psikolojik filmler de oluyor, ama açıkçası onları 50 defa izleyemem, 30-40 defa belki :) Ancak komedi filmlerini üstüste sıkılmadan izleyebilirim. Bu filmler arasından üç tane seçmem gerekirse, sıralamam şöyle olur efendim:

1 numero: Herşey çok güzel olacak
Cem Yılmaz ve Mazhar Alanson'un oynadığı bu filmi kaç kere izlediğimi hatırlamıyorum bile. Bugün getirin önüme yine izlerim, yine gülerim. Zaten Cem Yılmaz'ı gördüğüm her yerde gülerim, bu filmde Mazhar'la aralarındaki ilişki ve Mazhar'ın mükemmel sesiyle birlikte oyunculuğu da eklenince, hergün izlesem yine sıkılmam.

2 numero: Hababam Sınıfı
Kimse tutup da bu listeye bu filmi yazmaz herhalde ama tutamadım kendimi. Çocukluğumuzdan beri kaç kere yayınlamışlardır bu filmi televizyonda acaba? Yine televizyonda kanalları değiştirirken karşımıza çıktığında şöyle bir gözatarız hababam sınıfına. Ben se oturur baştan sona izlerim büyük bir keyifle. 30 senedir izliyorum sıkılmadım. Bu saatten sonra da sıkılmam herhalde :)

3 numero: Organize İşler
Bu filmde bir replik var. "Araba nerde, müşteride, para nerde, yarın verecek, araba nerde..." diye devam eden. Hah işte bu replik sevdirdi bu filmi bana ve çok güldüm. O gün bugün izliyorum, sıkılmıyorum, ve hep gülüyorum :)

E bari ben de mimleyeyim biraz, sizi gidi mimlenesiceler sizi :)


Hadi bakalım gençler pamuk eller yazı yazsın...

Sevgiler...

 

1 yorum:

  1. canım ben bunu 3 post önce yapmıştım dilersen adını eklerim.
    sana "N" Bloger uygulaması görevini veriyorum.
    bana uğrarsan "N"lerimdesin..;)

    YanıtlaSil