26 Mart 2017 Pazar

Zaman'a Teslim Olmak

Zaman…
Hani şu her şeyin ilacı olan...Doğruymuş. 
Zamanın akışına olduğu gibi bıraktığın zaman kendini, hayat da akıyormuş bir şekilde. Daha huzurlu, daha dingin, daha farkında olarak her şeyin.

Öğrendim bunu en sonunda. Her ne kadar ilk başlarda bir o yana bir bu yana savrulsam da, 36 yaşıma yaklaştığım şu günlerde artık kendimi bütünüyle zamanın egemenliğine bıraktım. Artık inatlaşmıyorum onunla 20’li yaşlarımdaki gibi.  Geç kalmışım, henüz erkenmiş gibi endişeler yok artık. Önüme ne sunarsa o var. Uçsuz bucaksız masmavi bir denizin engin sularına bırakır gibi bırakıyorum kendimi zamanın kendi bildiği gibi ilerleyen akışına. Bilmiyorum yarın beni nereye götürecek. Önemli değil. O biliyor nasıl olsa. Patron o. Alıp götürecek beni olmam gereken yere, yapmam gerekenleri yapmam için. Üç gün sonra beş gün önce olmasının bir ehemmiyeti yok. Doğru zaman diye bir şey var bunu da öğrendim. Sen istediğin kadar diren zamana karşı, o doğru zaman denen şey kapına dayanmadan ilerlemiyor yelkovan. Çırpındığınla, yıprandığınla, etrafını yıkıp geçtiğinle kalıyorsun direndiğinde.

Şuraya yazmadığım iki yıl içerisinde hayatımda olup bitenin haddi hesabı yok. Önce biraz sevinç, tatlı telaşeler, sonra biraz üzüntü, sonra biraz daha büyük acılar derken duygusal yoğunluğu yüksek günler içerisinden geçip, kendimi kollarına bıraktığım zamanın akışında yine sağa salim yürümeye devam ediyorum. Hayat her geçen gün kendimle daha fazla baş başa kalacağım, daha fazla tek başınalığı deneyimleyerek yalnızlığımla barışmamı sağlayacak bir şekilde ilerledi. Kendimi tanıyıp yalnızlığımla barışınca daha iyi anladım tüm gençlik hatalarımın, geçmiş korkularımın sebebini. 

Büyümek bu olsa gerek. Yoksa olgunlaşmak mı? Aslında zamanın her birimizin önüne sundukları büyüyüp olgunlaşmamız için gerekli bir mücadele mi? Sanırım evet. Teslim olduğunda mücadeleden sağa salim çıkabiliyorsun ancak. Teslim olmadığında ise, bir o yana bir bu yana savrulurken kaybolmuş buluyorsun kendini. Issız bir ormanın ortasında nereye gideceğini bilmezmişçesine çaresiz, korku ve endişe içinde…