Bugün hiç aklımdan çıkmadı bu söz.
Asıl düşündürücü olansa nereden aklıma geldiği, durup dururken gelecek değil ya.
Haziran 2013'de Eskişehir'de polisler tarafından dövülerek öldürülen 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz'ın davası görülüyordu geçtiğimiz gün malum. İşte bu söz bizzat Ali İsmail'e ithafen sarfedildi bir yakınım tarafından, yazılı olarak, sosyal medya mecralarından birinde. Gerekçe ise Ali İsmail'in ateist ve islam karşıtı olması.
Donakaldım okuduğum vakit. Üstelik bunun yanısıra başka ne hakaretler...
Beni düşündüren şey ise sadece bir kişinin bu söylemi Ali İsmail'e ya da başka birine ithafen yapmış olması değil. Sadece ülkemizde de değil, kimbilir dünya üzerinde kaç milyon(ya da milyar) insan başka bir insanın ölümünden veya çektiği acıdan keyif alıyor. Kimbilir kaç insan başka birinin "gebermesi" için dua ediyor. Yani insanlık nefret, kin, öfke üzerine dua ediyor.
Halbuki insanlığa örnek olması için yüzlerce, binlerce yıl önce yeryüzüne gelmiş olan insanlar bunun tam tersini söylemiyorlar mı? Herşeyin, hele ki dua gibi bir enerjinin tamamen saf bir sevgi ile yapılması gerekiyor mu? Örnek insan olmak, ruhumuzu olgunlaştırmak için kendimizi nefret, kin, öfke gibi olumsuz duygulardan arındırıp sevgiye yönelmemiz gerekiyor mu?
Dünya üzerinde 8 milyar insan yaşıyor ve bunun yaklaşık 1.5 milyarlık bölümü müslüman nüfusu. Bu durumda birleşip 6.5 milyarı "gebertmek" mi gerekiyor illa? Ya da "gebermeleri" için dua mı etmek lazım? Bu 6.5 milyar içinde açlıktan sefaletten kıvranan milyonlar, milyarlar var. Önce onların "gebermesi" için dua edelim madem, daha hızlı olur, zaten açlar(?) Onların "gebermesi" için dua edelim, ama bir yandan da Müslüman ülkelerde sefalet çekenler için ağlayalım, sızlanalım(?)
İnsan olma yolunda ilerlediğinizi mi düşünüyorsunuz siz gerçekten? Sadece kendinden olana tahammül edebilen ve başkalarının yaşadığı acıdan keyif almak ne zaman insanlık oldu? Yazık ki o kıldığınız namazlar, yaptığınız tüm ibadetler de olgunlaştıramıyor ruhunuzu. Zira ister beş ister on vakit namaz kıl, zihnine, kalbine nefret ektiğin sürece daha çoook yolun var bu yeryüzünde.
Ne ekiyorsa onu biçiyor insan. Nefret ektiğin sürece nefret biçmeye devam edeceksin. Sen birileri için "gebersin pezevenk" dedikçe başka birileri de senin için "gebersin pezevenk" diyecek. En kötü insanı gözümün önüne getirdiğimde bile bu sözü söylemiyorum ben. Çünkü biliyorum ki o da yaptığı kötülükleri nefretinden, öfkesinden, kininden yapıyor. Önünde sonunda arınması gereken olumsuz duygularından yani. Bense onun seçtiği şeyi seçmiyorum, çünkü biliyorum ki bu bir seçim, ben bu yüzden sevgiyi seçiyorum. İstiyorum ki herkes sevgi eksin şu dünyada, hayal gibi ama aslında çok kolay, hatta en kolay. Savaşmaktan daha kolay. Ne zaman ki insanlık bu bilince ulaşır, ancak o zaman daha huzurlu bir dünyamız olur üzerinde yaşanacak. Aksi takdirde cehennemi yaşamaya devam ederiz bu yeryüzünde.
herşeyin nedeni sevgi yada sevgisizlik.
YanıtlaSilarsızlığın nedeni de,şiddetin de.
sevilmeyi değil de sevmeyi bir türlü öğrenememiş insanlar.
kim öğretecek sevmeyi?
Insan kendisi istemedikce, ozune, kalbine donmedikce kimse kimseye ogretemez ne yazik ki...cok yazik gercekten, uzuluyorum cok
YanıtlaSil