23 Haziran 2011 Perşembe

Mim Var Dediler Geldim :)

Sevgili crazywomanrosemary gelirayak beni mimlemiş. Cinli minli bir mim. Şöyle ki;

Lambadan çıkan bir cin.;

 
" Dile Benden Ne Dilersen Sahip " dese, bir tek dilek hakkınız ve düşünmek için de 1 saatiniz olsa;
 
1) Ne Yaparsınız ?
 
2) Ne Dilersiniz ?
 
3) Dileğinizi Seçmeniz Kolay Olur Mu ?
 

 
Hemen cevap veriyorum sayın seyirciler :)
 
1) "Oley be sonunda geldin! " derim sevgili cin kardeşimize.
 
2) Bir tanecik dileğim var zaten sürekli dilediğim, kendisinden hemen bu dileğimi gerçekleştirmesini dilerim. Ama dileğimi buraya yazamam. Çünkü dilekler kimseye söylenmez, söyleyince gerçekleşmez demişti zamanında büyüklerimiz!
 
3) Dileğimi seçmem tabiki kolay, çünkü zaten belli. Her vakit diliyorum kendisini itina ile. Artık cinlere mi ulaşır perilere mi bilemem orasını. Benden dilemesi. İsteyenin bir yüzü kara, vermeyenin iki yüzü.. :o)
 
 
Malum uzun zamandır burada yoktum. Bu vesile ile ben de bütün blogdaşlarımı, bütün seyircilerimi mimliyorum. Canı isteyen yapsın, mimlesin, dileğini dilesin, istemeyen dilemesin, canı ne istiyorsa onu yapsın :o)
 
Hadi bakalım herkese kolay gelsin. ;)
 
Sevgiler...

21 Haziran 2011 Salı

Mucizeler

Artık ne hasta olmak, ne hasta görmek, ne de hastane görmek istemiyorum. Ve içimden bir his artık dönüm noktasında olduğumu, hayatımda hastalıklı olan(ruhsal veya fiziksel) her ne varsa iyileşmek üzere olduğunu, yepyeni, tertemiz, huzur dolu bir hayatın, mucizelerin beni beklediğini söylüyor. En azından ben buna inanmayı seçiyorum. Ve öyle de oluyor. Mucizelere inandıkça, küçük büyük farketmeden mucizeleri etrafımda görmeye başlıyorum. Bu mucizelerin detayını da kendime saklayayım. Sır.

Bir konudaki inancım ve hevesim bittiği vakit geri adım atmam neredeyse imkansız oluyor. Blogger sayfaları kapatıldığı zaman aynı heves kaçması olayını da blogumda yaşadım. Birdenbire soğudum. Elim blogumu açmaz oldu. Sevgili crazywomenrosemary olmasa daha da açmazdım ya neyse. Sağolsun hiç unutmadı beni, hep halimi hatırımı sordu vefalı kardeşim, sağolsun varolsun, hayatı güzelliklerle dolsun.

Hayatım boyunca sağlıkla çok uğraştım, hastanelerde çok koşturdum, kimi zaman kendim için, kimi zaman sevdiklerim için. Şu son yıllar da bol miktarda hastanelerde koşturduğum yıllar oldu. Ve en sonunda pilim bitti. Çok yoruldum, çok sıkıldım çok. İsyan etmiyorum, şükürler olsun ki o kadar koşturmacaya değdi, artık herşey daha iyiye doğru gidiyor. Hem kendim için, hem sevdiklerim için. Ama insanız nihayetinde, bazen içimdeki şeytan açığa çıkıyor ve neden bu kadar ağır deneyimler, neden ben diye soruveriyor, sonra hemen susturup gönderiyorum o şeytanı. Yapacak birşey yok malesef, üç günlük dünyadayız ve hepimiz başka bir deneyimin resmini çizip, senaryosunu yazıp oynamak için geldik buraya. Üç gün sonra da gideceğiz.

Evet içimdeki ses artık bir dönüm noktasında olduğumu söylüyor. Belki de bu zamana kadar ödenen bedellerin bir karşılığı olarak biraz huzur, biraz neşe olacaktır. Ama kesin olan bir şey var ki, çok hızlı bir şekilde değişiyor herşey. Herşeyin anlamı zihnimde daha güzel şekilleniyor ve yerli yerine oturuyor. Adımlarım daha sağlam, daha kararlı. Ne istediğim ve ne istemediğim, niyetlerim, kararlarım hepsi belli. Geriye sadece onları hayata geçirmek için birkaç mucize yardımı. Onlar da geliyor yavaş yavaş. Geldikçe yüzüm gülüyor. Şükürler olsun...